25 Mayıs 2011 Çarşamba

Ard'da kalanlara

Bazen gider babalar
sessice gider babalar bazen
Dalar giderler mesela. İş yerinde eve, evde işe giderler
Bazen birşey söylemek ister gibi bakarlar ya
İşte o zaman seviyorum demek isterler cesaret edemez gider babalar bazen aslında
Arda kalan varsa oradadır babalar aslında
Yok gibi görünür yanındadır o anlarda
Bir busedir minik yanaklarda
Nefesini almıştır ne de olsa boynunda

Bazen gider babalar
Sessizce gider babalar bazen

6 Ocak 2011 Perşembe

Bebek Dili ve Edebiyatı

Biraz da bizim afacan dillenmeye başladığı için bugün bebeklerin dilinden bahsetmek istiyorum.
Ben şahsen dil ve edebiyat mezunuyum hem de öyle kolay bir dil değil doğu dillerinden mezun bir insanım e peki. Bu benim afacanın söylediklerimi anlamama yarıyor mu hayır.
Bu dili anlamanın ve konuşabilmenin en temel yolu aslında her dilde olduğu gibi pratik hem de bol bol.
Mesala "mama" hımm çok kolay geliyor değil mi size ama işin aslı öyle değil bu muhteşem kelime su-yemek-bazen kucak-oyuncak gibi sihirli anlamlar taşıyabiliyor. Olayı çözmek için sihirli yol parmağın ucunu izlemek.
A ne kadar da kolaymış deyip geçmeyin demeki ki mama diyor biz de parmağın ucunu izliyoruz ve olay çözülüyor. Maalesef arkadaşlar bu kadar basit değil.
"Dıgıl dıgıl debulu gıbırık yukagı gegik" e peki parmak bir yeri gösteriyor ama ben boş bakmaya devam ediyorum. Olayı tabi ki bu dilin profesörü olan annemiz çözüyor. O an yanımda bir arkadaşım var olduğu için "sizi kıskandı ben de yukarı yanınıza çıkmak istiyorum beni yukarı al dedi" Aaa tamam ben nasıl anlamadım bak sen. Meğerse işin sırrı yukarıdaki "yukagı gegik" içindeymiş ben anlamamışım.
Bunların dışında anlamlı hem de çok anlamlı kelimeler veya iki kelimeden oluşan cümleler duymak da mümkün. Anne dur arabada vereceğim dediği bir şeyi vermezse "Hani verecektin" gibi bizi dumurdan dumura koşturacak bir cümle veya bir sabah yine ben tam kapıdan o uyanmadan firar edecekken yataktan inerayak "Dur bi" gibi kelimeler ile karşılaşabiliyoruz.
İşin özeti bu kelimeleri cümleleri anlamak inanılmaz keyifli çünkü bizim minik afacanımız gün geçtikçe büyüyor. Gün geçtikçe kendine ait tercihleri olmaya başlıyor (mesela oyuncaklarını uyutmaya çalışıyor) bizden gördüklerini oyuncaklarına yansıtmaya çalışıyor ve en önemlisi bize kendini anlatmaya çalışıyor. Eğer anlamazsak da fırça yemek cabası tabi.
Minik minnacık kızımın artık büyüdüğünü ve gerçekten birey olmaya başlayacağı beni korkutmuyor değil. Artık ileride lise yaşlarına geldiği zamanı düşünmeye ve korkmaya başladım "Aman Tanrım"
Ama kendim de uygulamaya çalıştığım ve sizlere de kesinlikle tavsiye edebileceğim bir şey var. Bebek Dili ve Edebiyatı'nı iyi çözün onu anlamaya çalışın isteklerini onu üzmeden elinizden geldiğince yapmaya çalışın ki sonra bizim yaşlarımızda bebekliğine baktığında "Evet ya ben gerçekten güzel bir bebeklik geçirmişim, anne ve babamla bebekliğin tadını çıkarmışım" diyebilsin.

23 Aralık 2010 Perşembe

Aile

Tekrardan merhabalar,
Biraz ara verdik yazılara sebeplerden biri bugün yazacağım konu ve yoğun iş diğeri ise elektrikler kesikti yazamadım! Ciddiyim modern zamanlarımızda bir günlük elektrik kesintisinin benim gibi teknolojik bir iş yapan birini ne hallere soktuğuna şahit oldum.
Bugün aileler hakkında biraz konuşmak istiyorum aslında ufaktan bir teşekkür yazısı bu belki de okuyanlar arasında bebeği doğmamış ve benim eski halim gibi atıp tutan birisi varsa konuşurken düşünür biraz da.
Benim eski halim demişken bizim minnoş doğmadan önceki halimi anlatayım. Doğum öncesi fikrim şuydu : "Ne ailesi efendim ben kayın valideyle ya da anne babamla öyle çok kalamam gelen gelsin doğumdan sonra bir iki gün kalsınlar ondan sonra da biz başbaşa kalalım" . Kayınvalidem şahane bir insan diğerleri zaten kendi anne babam ama zihniyet işte.
Peki yaşasın maço Türk erkeği zihniyeti şeklindeki bu fikirlere ne oldu? Uyudu arkadaşlar o zihniyet
Ailelerimiz sağolsun gerçekten bizleri başbaşa bıraktılar kısa bir süre sonra doğumdan. Bakalım çocuklarımız çocuklarına bakabilecek mi diye. Herşey güzeldi fakat küçük bir sorunumuz var. Baba yani ben işe gidiyorum anne bütün gün evde ve minnoş ile uğraşmakta. Gece daha yeni doğmuş olduğu için minnoş en azından 1,5 saatte bir emmek istiyor. O istemese bile bizim sarılık denen olayı baya ciddi olarak yaşadığımız için 1,5 saatte bir uyandırarak emzirmemiz gerekiyor. Yani gözlerinden uyku akan bir anne ve baba. İşten eve gidince pestili çıkmış bir baba ama karşısında bütün gün bebekle uğraşmış yaşasın kocam geldi şimdi o bakar biraz ben de dinlenirim edasında bir anne.
Daha sonraları yani şimdiki durumu size anlatayım : "Anne bize gelsenize" . Peki gelirler daha sonra " Ya gitmeyin yarın gidersiniz" . "Dur şimdi bak bir gün daha kalın balık yeriz" vb.
Tabii ki bizim durumumuz cidden zordu benim ailem şehir dışında kayın validem ise devamlı işte. Geldiklerinde artık sabahları minnoş uyandığında "Anneeeeee" diye bağırıyorum ve pingg annem 3 saniye içerisinde yanımızda çünkü minik torunu uyanmış ve sabah bütün şirinliği ile onu bekliyor. Bu da bize uykuya devam demek oluyor. Bunun dışında tabi ki yine evde bütün gün torunlarıyla güreş tuttukları için evin toparlanması da demek.
Şimdi bunların tamamını geçelim.
Babamın daha genç delikanlı zamanlarımda bana kızdığında söylediği bir söz vardı "Eh oğlum bir gün baba olduğunda anne babanın kıymetini çok iyi anlayacaksın"
Şu an inanın bizim için yaptıklarını çok çok iyi anlıyorum. Bunun dışında bizi nasıl sevdiklerini, bizim hakkımızda neler düşündüklerini belki de yeni idrak ediyorum. Şu an bile 67 yaşında olan ve bir imdat sesine koşarak gelen, onca stresli işinin arasında bize 3 saat sinemaya gitme fırsatı vermek için torununa bakan (anlatamam 1 sene sonra karı koca başbaşa sinemaya gitmenin mutluğunu) ve her şeyden öte yıllardır her cefamızı çeken annem, babam ve kayın validem sizleri çok seviyoruz ve teşekkür ediyoruz.
Son sözüme gelince "Bir gün anne ve baba olduğunuzda anne ve babanızın kıymetini çok iyi anlayacaksınız"

16 Aralık 2010 Perşembe

Bebek Babaları Ne Konuşur

Eşimle dün akşam konuşurken blogdan bahsettim biraz evet geç oldu ama olsun bahsettim ya siz ona bakın.
Bebek babası olayına eşimden gelen yorum şuydu
" Bebek babaları ne konuşur ki?"
-Uyuyamıyorum
-Of bu çocuk yüzünden arkadaşlarımla içmeye gidemedim yine
-Maçı seyredemedim
Bir an böyle bir imaj çizdiğimi düşünerek üzülür gibi olsam da bizimkinin genel sataşma modunda olduğu için gülümsedim tabii ki ve "hanfendi sataşacağına takip et de öğren bakalım neler konuşuyoruz" dedim gittim
Gerçekten bebek babaları ne konuşur ki bir araya geldiklerinde.
Az önce başıma gelen bir örnek ile anlatayım ben en güzeli
Depo yöneticisi arkadaşım gelmişti yukarı ben de o esnada sahibinden de teknoloji peşinde koşmaktaydım. Sohbet "aa xbox mı almayı düşünüyorsun" şeklinde başladı "benim de ps2'm var ama wii beğeniyorum" "ben de psp istiyodum ama gönül xbox'tan yana" gibi devam ederken bir de baktım 3 dk. sonra karşımda sandalyede mest olmuş bir şekilde yayılarak oturmuş ve "benim oğlan da salatalığı eline aldımı katır kutur" diye anlatan bir depo yöneticisi "ahahah benim kız da sabah arkamdan bağrındı yine" diyen bir bendeniz ve böyle keyif içerisinde sürüp giden ve o konuya nasıl geldiğimizi hatırlamayan bizler vardık.
Demek ki neymiş hanımlar bebek babaları bir araya geldiklerinde konu eninde sonunda afacanlar ve marifetlerine gelirmiş.
Ne!! alkol, futbol ve dışarıda dolanma muhabbeti mi yok canıııım biz zaten öyle şeyleri hiç konuşmayız ki

;)

15 Aralık 2010 Çarşamba

Baba Firarda

Bu sıralar yaşayıp da aklıma en çok takılan konu ne diye düşündüğümde hah tamam dedim akla gelecek tek bir olay var.
Baba Firarda
Sabahları uykudan yanağıma veya alnıma güzel bir buse ile ya da yanağıma gelen güzel bir şaplak ile uyanıyorum.
Bizim afacanın yatağını ayırma operasyonu bünyesinde onun yatağını bizim yatağa birleşik bir şekilde kendi yatağına alıştırıyoruz ki bu sizlere gerçekten tavsiye edeceğim bir olay. Artık annesini emdikten sonra bile gecenin bir yarısı sürünerek yatağına geçip orada uyuyor. Neyse konumuz şimdi bu değil bebek ve yatak olayı tamamen ayrı bir hadise ve sizlere bu konunun 1 yıllık özetini ayrı bir yazıda paylaşacağım.
Peki tamam güzel bir şekilde uyandık gerçekten muhteşem bir duygu ama bu saatte gece emzirerek perişan olmuş bir anne, elinde ıslak mendil altının değiştirilmesi gereken bir dünya güzeli ki kendisi aynı zamanda omuzda kafa yaslayarak sabah keyfi ve oyun da bekler, bir adet de mesai saatinde masanın başında olmanızı bekleyen bir işiniz mevcut.
Benim çözümümü merak ediyorsanız : Minik prensesin altı değiştirilir. Tabi önce kendi altınızı değiştirmeniz de gerekli sabahın körü ne de olsa. Traşınızı bu olayı daha önce yaşayan birisi olarak zaten akşamdan olduğunuzu varsayıyorum. Bu işlemden sonra prenses alınır ve beraber sohbet eşliğinde üstümüz değiştirilir. Anlamadığım sabahları kucağımdan bıraktığımda ikinci dünya savaşını çıkaran hatun üstümü değiştirirken sanki manken seyrediyor hayır manken gibi olsam gam yemiycem. Bundan sonra 1dk. omuz keyfi için kucak ve artık en zor kısım başlıyor.
Baba Firarda
Şimdi afacanı annenin yanına bırakma zamanı. Bu sabah denedim tuttu tavsiye ederim aaa hani annenin öpücüğü şeklinde teşvikle bırakınca anne yanına pek olay çıkmıyor. Bir diğer taktiğim ise yatağa koyup bye bye öpücük şeklinde odayı terketmek. Ha bu arada unuttuğum bir şey var anneyi uyandırmayı sakın unutmayın ki evden çıktığınızda yataktan inip emekleyen bir afacan ve kocaman bir ev başbaşa kalmasın.
Ve günün benim için en zor kısmı kapıdan arkanızdan gözlerini kırparak bakan bir melek omzunuzda sorumluluklar motora biner ve masanın başına yol alırsınız.

6 Aralık 2010 Pazartesi

Hoşgeldim..

Hoşgeldim.. Kendime esasen uzun zamandır blog yazmadığım için..

Çevreme bakınca bir anda aklıma geldi evet bir sürü forumda anneler çocukları hakkında fikirlerini yaşadıklarını tartışıyorlar, yazıyorlar forumlarda yayınlıyorlar. Peki bir baba olarak ben neden yapmayayım ki eminim benim gibi yazan babalar vardır neden olmasın. Annelerin bebek ile çok değişik bir bağları var ama babalar ile olan bağları belli bir süre sonra başlayan ve büyük bir aşka dönen bir bağ ( en azından benim için ) ve bu bağ ile ilgili yaşananlar ve baba olmanın sorumlulukları ve duygularını paylaşacağım sizlerle.

Umarım hepimiz keyif alırız.